MAKALELER / ÇİLEK YAPRAK LEKESİ..FUNGUSİTLER..TEDAVİSİ..
ÖZELLİKLERİ
Fungusun eşeysiz formu Kamularla tulasnei (Sacc.)'dır. Peritesyumlar, siyah renkli ve kısmen gömülü, 100-150 (im çapındadır. Sklerotlar büyüklük ve biçim olarak peritesyumlara benzer. Askuslar küçük demetler şeklindedir. Askosporlar şeffaf ve ortadan bölmeli iki hücre şeklindedir. Her hücre genellikle iki yağ damlacığı içermektedir.
Fungusun konidiosporları elipsoit-silindirik şekilli, şeffaf ve 20-40x3-5 um boyutlarında olup, bölmesiz veya 1 -4 bölmelidir. Çoğunlukla kısa zincirler şeklindedir.
Üç inokulum kaynağı vardır. Bunlar kışı canlı yapraklar üzerindeki lekelerde geçiren konidiosporlar, kışı sklerotlar halinde geçirenlerden oluşan konidiosporlar ve peritesyumlarda oluşan askosporlardır.
Konidiosporlar iklim koşullarının uygun olduğu, enfeksiyonun süreklilik gösterdiği yıl ve yerlerde özellikle ilkbaharda, yaprakların her iki yüzeyinde ve diğer bitki kısımlarında oluşan lekelerde bol miktarda bulunur. Böylece daha yaşlı lekeler her mevsimde genç bitkileri enfekte edecek inokulumu sağlamaktadır. Konidiosporlar sıçrayan su damlacıkları ile yayılmaktadır. Konidiosporların çim-lenmesiyle oluşan çim borucukları, yaprağın her iki yüzeyindeki stomalardan, giriş yapar. Nadiren yaprak epidermisinden de giriş olabilmektedir. Konidioforlar, epidermisin altındaki yoğun miselyum kitlelerinden salkımlar şeklinde ve çoğunlukla stomalardan çıkarlar.
Sklerotlar, kış boyunca enfekte olmuş ölü yapraklar üzerinde bolca oluşarak, ilkbaharda konidiosporları meydana getirirler.
Peritesyumlar, kışı geçirmiş yaprakların çoğunlukla alt yüzeylerinde oluşmaktadır. Askuslardan çıkan askosporlar rüzgârla dağılır. Ancak askosporlar, konidiosporlar gibi önemli bir primer inokulum kaynağı değildir.
Fungus sıçrayan su damlaları ile yayıldığı için, aşırı yağış hastalığı arttırır. Yapraklar üzerindeki lekelerde konidiospor oluşumu için 15-20°C sıcaklık gerekmektedir.
BELİRTİLERİ
Hastalık, yaprak lekesi şeklinde görülür. Ancak, taç ve çanak yapraklarda, stolonlarda ve meyve saplan üzerinde de lekelere rastlanmaktadır. Lekeler ilk görüldüğü zaman yaprak yüzeyinde küçük koyu erguvani belli belirsizdir. Lekeler 3-6 mm çapa gelince, orta kısımları kahverengileşir, kısa bir süre sonra grileşir, sonuçta genç yapraklarda açık kahverengi, yaşlı yapraklarda beyaz renge dönüşür. Nekrotik alan, erguvan kırmızısı-kahverenginde belirli bir sınırla çevrilir. Lekeler yaprağın alt yüzeyinde de bellidir, fakat renk yoğunluğu azdır. Çok sayıdaki leke birleşerek yaprağı kurutur.
Belirtilerin ortaya çıkması, hem çilek türü ve çeşidine hem de etmenin ırkına bağlıdır. Duyarlı çeşitlerde, yaprak ve yaprakçığın önemli bir kısmını kaplayan lekeler görülür.
Enfekteli taç ve çanak yapraklar, stolonlar, meyve demetleri üzerindeki lekeler, normalde yaprağın üst yüzeyinde oluşanlara benzer. Enfekte olmuş meyveler üzerinde yüzeysel siyah lekeler ortaya çıkar. Hastalıklı doku, kahverengimsi siyah renkte, sert ve derimsi haldedir. Meyvede çürüme ve üründe kayıp olmamasına rağmen, kalite düşer.
Ülkemizde çilek üretilen tüm alanlarda rastlanmaktadır.
KÜLTÜREL MÜCADELE YÖNTEMLERİ
- İyi drene edilmiş topraklarda çilek yetiştirilmelidir.
- Bitkiler arasında iyi bir hava sirkülasyonu sağlanmalıdır.
- Sağlıklı üretim materyali kullanılmalıdır.
- Kış süresince bitki üzerinde kalan enfekteli yaşlı yapraklar,
hastalığın inokulum kaynağının azaltılmasına yardımcı olması bakımından,
ilkbahar büyüme dönemi başlamadan önce tarladan uzaklaştırılmalıdır.
- Dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir.
TARIMSAL İLAÇLAR İLE MÜCADELESİ
Ülkemizde henüz ruhsatlandırılmış bitki koruma ürünü bulunmamaktadır.
TARIM İLAÇLARI VE İLAÇLAMA ZAMANI
Ülkemizde henüz ruhsatlandırılmış bitki koruma ürünü bulunmamaktadır.