Motor yağında veya daha doğru bir deyimle "İyi bir yağlayıcı"da bulunması istenilen özelikleri aşağıdaki gibi sıralamak mûmkündür:
1. Kopmaz bir film oluşturarak sabit ve hareket eden metal yüzeylerin birbiriyle temasını keserek aşınmayı önlemek dolayısıyla sürtünmeden kaynaklanan asırı ısıyı engellemek, ilk çalışma esnasında da bu özelliklerini koruyacak nitelikte olabilmek,
2. Çalışırken meydana gelen aşırı sıcaklığı, soğuk kısımlara dağıtarak çalışan tasımlan soğuk tutmak,
3. Yanma hücresinde oluşan gazların, piston-silindir açıklığından kartere kaçmasını engelleyerek basınç kaybını ve kirlenmeyi önlemek.
4. Oluşan birikintileri dağıtarak çalışan kısımlar üzerinde toplanmasını önlemek.
Yukarıdaki özellikleri, performans katıkları kullanmadan, sadece rafine edilmiş baz yağlarla doğrudan karşılamak mümkün değildir. Bu amaçla performans katıkları kullanılmaktadır.
Madeni Yağ Formüllerinde Yer Alan Performans Katıkları:
Genel olarak baz yağlara istenilen bazı özellikleri kazandırmak, mevcut özelikleri geliştirmek ve istenmeyen bazı özelikleri en aza indirmek veya yok etmek amacıyla üretim formülasyonuna ilave edilen kimyasal maddelere katık denir.
Yağlayıcının özelliklerini geliştirici niteliklerinin yanı sıra, katıkların sahip olması gereken özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
-
Petrol esaslı üründe çözünürlük
-
Sulu çözeltilerde çözünmezlik
-
Uçucu olmaması
-
Bozulmaya karşı dayanıklılık
-
Yağ farmülasyonuna ilave edilen katıkların birbirine uygunluğu
-
Rahatsızlık verici kokunun olmaması
-
Yağlanan sistemin çalışma sıcaklığı limitlerinde etkin olması
Bütün bu özelliklerinin yanında, kullanılan katıkları yağlayıcının kimyasal ve fiziksel yapıları üzerindeki etkilerine göre gruplandırmak mümkündür:
1.Oksidasyon önleyici katıklar: Yağın oksidasyonunu önleyerek korozif bileşik ve çamur oluşumuna engel olur, viskozite artışını kontrol eder.
2.Korozyon önleyici katıklar: Metal yüzeyinde film oluşturarak, yağdaki asidik artıkların kimyasal etkilerinden korur.
3.Aşınma önleyici katıklar: Metal yüzeylerde kayganlık verici (low shear) film tabakası oluşturarak aşınmayı önler.
4.Deterjan-dispersan katıkları: Deterjan katıkları, yüksek sıcaklıklarda depozit ve lak oluşumunu metal içermeyen külsüz dispersan katıkları ise düşük sıcaklıklarda çamur oluşumunu önler, kurum ve kirlilikleri askıda tutarak dağıtır.
5.Pas önleyici katıklar: Metal yüzeyin su ve havayla temasını keserek paslanmayı önler.
6.EP (aşırı basınç) katıkları: Metal yüzeyindeki filmin dayanıklılığını ve yük taşıma kapasitesini artırır.
7.Viskozite indeksi artırıcı katıklar: Sıcaklık değişimine göre yağ viskozitesinin değişimini minimize eder.
8.Akma noktası düşürücü katıklar: Soğukta wax kristallerinin oluşumunu geciktirerek ve kristalin yapısını değiştirerek yağın akışkanlığını korur.
9.Köpük önleyici katıklar: Havanın yağdan kolayca ayrılmasını ve oluşan köpüğün yüzey gerilimini düşürerek parçalanmasını ve köpük oluşumunu önler.
10. Demülsiyon katıkları: Yağda oluşan veya sızan su zerreciklerini bünyesinde izole ederek, zararlarını önler.
11. Yapışkanlık verici katıklar: Yağın kohezyon ve adhezyon özelliklerini güçlendirir.
12. Sürtünme düzenleyici katıklar: Metal yüzeylerindeki film tabakasını güçlendiren yüzey aktif maddelerdir.
Viskozite:
En genel tanımıyla, bir akışkanın akmaya karşı gösterdiği dirençtir. Sıcaklık arttıkça viskozite azalmakta yani yağ incelmekte, sıcaklık azaldıkça yağ kalınlaşmaktadır. Ayrıca, basınç arttıkça yağın viskozitesi de artmaktadır. Ancak, sıcaklığın madeni yağ viskozitesine etkisi, basıncın etkisinden çok daha büyüktür.
Viskozite İndeksi:
Yağn viskozitesinin sıcaklık değişimlerinden ne kadar etkilendiğini gösteren değer viskozite indeksidir. Yağın 40°C ve 100°C'dekl kinematik viskozitelerinden hesaplanır. Bir yağın Viskozite indeksi değeri ne kadar yüksekse, sıcaklık değişimlerinden etkilenimi o kadar az olur.
Yağlamada Uygun Yağ Viskozitesinin Seçimi:
Yağlamanın yapılacağı sistemdeki ortam sıcaklık ve çalışmadan dolayı ortaya çıkacak ısıdan başka, uygun viskoziteli yağın seçimini etkileyen 3 faktör vardır.
Hareket hızı: Hız arttıkça metal yüzeye yapışmış yağ küreciklerin kopma isteği artacak, bunu önlemek için metal
yüzeye daha fazla yapışma gücüne sahip ince yağların kullanılması gerekecektir. Hızın azalması durumunda şaftın sürükleyebileceği yağda aranan adhezyon isteği azalacak, ancak şaftın yatağa temas etme durumuna karşı rol
oynayan kohezyon gücü önemli olacaktır.
Yatak şaft aralığı (clearence): Yüksek devir adedi halinde yatak-şaft aralıfr az olup, ince yağ kullanılması, düşük devir
adedinde ise bu aralık fazla olduğundan yüksek viskoziteli (kalın} yağ kullanılması gerekmektedir.
Yatağa biner yük: Yük arttıkça, hareket hızı azalacak ve kalın yağ tercih edilmesi gerekecektir.
Uygun olmayan viskozitedeki yağın kullanılmasına bağlı olarak ortaya çıkanilecek sorunlar
1. Kullanılan yağın viskozitesinin gerekenden yüksek olduğu (kullanılan yağın gerekenden daha kalın) durumlarda:
e. İlk çalışmada zorluk
b. İlk çalışmada aşınma
c. Güç kaybı ve soğutmada yetersizlik
d. Yakıt (enerji) tüketiminde artış
e. Çalışan aksamlarda aşırı ısınma
2. Kullanılan yağın viskozitesinin yeterli olmadığı (kullanılan yaflın gerekenden İnce) durumlarda:
a. Yağ tüketlmhde artış
b. Yağ sızıntıları
c. Gürültü (normal çalışmanın üstünde)
d. Metal-metal teması (yeterli film oluşturulamaması nedeniyle metal yüzeylerde aşınma)
Aşınma genellikle ilk çalışma sırasında meydana gelir. Ekipmanda çalışan aksamın ilk hareketini kolaylaştırmak için düşük viskoziteli (ince) yağ kullanmak gerekir. Böyle bir durumda ise çalışma sırasında artan sıcaklıkla birlikte yağın viskozitesi düşer ve yukarıdaki olumsuzluklar ortaya çıkar. Bu olumsuz şartların meydana gelmemesi için yağın düşük sıcaklıklarda fazla kalınlaşmaması (viskozitesinin yükselmemesi), yüksek sıcaklıklarda isa fazla incelmemesi (viskozitenin düşmemesi) istenir. Bütün bu kritik özelliklerin sağlanması için yüksek viskozite indeksli (HVI) yağların kullanılması gerekmektedir.
|