MAKALELER / SODYUM FLUORİD VE KULLANIM ALANLARI
“Üstelik fluorid’li”... Bu cümleyi diş macunu reklamlarında mutlaka duyarız. 'Beyaz ve sağlıklı' dişler için, içinde fluorid olan diş macunlarına ihtiyacımız vardır. Televizyon ekranlarındaki beyaz önlüklü diş hekimleri hep öyle derler.
19.yüzyılda yaygın bir deyimle 'Şeytan Zehiri' ismiyle bilinen Sodyum Fluorid fare zehiri olarak kullanılıyordu.
Birçok endüstri kolunun atık ürünü olan ve sodyum silikofluorid ile birlikte elde edilen fluorid özellikle boksit'den elde edilen alüminyum üretimi endüstrisinin bir atığıdır.
Depolanması oldukça güçtür. Denizlerin dibine depolandığında milyonlarca balığın ve deniz canlısının ölümüne neden olmakta, eğer toprağa depolanırsa nehirlere ve yeraltı sularına karışmakta ve toprağı zehirlemektedir.
Metali yeme özelliği de bulunduğu için sodyum fluorid’in depolanması için üretilen konteynırlar oldukça pahalıya mal olmaktadır.
20. yüzyılın ikinci yarısında kapitalizm bu zehirli atığın depolanma maliyetinden kurtulmak için 'fluorid’li diş macunları' masalını ortaya atmış, başta ABD olmak üzere dünya çapında bir dizi üniversitenin diş hekimliği ve halk sağlığı bölümlerinde, diş sağlığı için fluorid’in faydaları üzerine araştırmalar yönlendirmiş ve sonuçta her ülkede fluorid’li diş macunları, diş hekimleri kuruluşlarının onayını almıştır.
Anti-Fluorid Kampanyası’nın önde gelen sözcülerinden Massachutes Tıp Merkezi'nden Dr. Bush, sodyum fluorid’in arsenikten 15 kat daha kuvvetli olduğunu belirtiyor.
Dünyadaki kanser oranının en yüksek olduğu Amerika'da içme sularına fluorid tatbik edilen bölgelerde kanser oranının iki hatta üç kat daha fazla olduğu ve bu oranın nükleer santral bölgelerinde oturan insanların kansere yakalanma oranı ile eşdeğer olduğu da açıklanan bir diğer bilgi. Sodyum fluorid, diş macununun yanı sıra bir de içme suyu ile alındığında vücutta büyük bir tahribata neden oluyor. Damarlar, sinir sistemi, kemik yapısı ve dişlerde ağır bir tahribat gerçekleştiriyor.
ABD'de uygulamanın, kısa adı EPA (Environmental Protection Agency – Çevre Koruma Kurumu) olarak bilinen kurum aracılığı ile gerçekleştirildiğini ve EPA'nın, içme sularında fluorid kullanılmasına ilişkin tavsiye raporları verdiğini de hatırlatmak istiyoruz. EPA hazırladığı bu 'tavsiye' raporlarında endüstri kollarına atıklarını değerlendirme ve atıklarından para kazanmanın yollarını gösteriyor. Bu atıkların başında ise sodyum fluorid geliyor. İçme sularına fluorid karıştırılması yasa maddesi böylece devreye giriyor. Amerikalıların 'çevre' koruma kurumu, sermayeyi koruma kurumu olarak faaliyet gösteriyor.
Fluorid kullanımının karanlıkta bırakılmış ilişkiler ağında ise çok daha ürkütücü bilgilerle karşılaşıyoruz. Fluorid, semap olarak bilinen ve ilaç endüstrisinde sakinleştirici ilaç üretiminde kullanılan bir malzemeyi içeriyor. Bu ise fluorid üretimiyle sarin ve soman olarak bilinen sinir gazlarının üretimini mümkün kılıyor.
Bu üretimin geliştirilmesi, 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler Almanyasında, Yahudileri yok etmek için Zyklon B adındaki ceyanide kökenli gazı üreten Alman kimya fabrikası I.G.Farben'de gerçekleştiriliyor. I.G.Farben, sodyum fluorid’den sinir gazı üretimi teknolojisini 1939 yılında ALCOA adlı Amerikan Alüminyum Şirketi'nden alıyor. Nazi bilim adamları fluorid’in içme suyuna karıştırılması için ilk deneyleri gerçekleştiriyorlar.
Bu deneylerde içme suyundaki fluorid’in beynin belli bir bölgesini uyuşturduğunu ve bireyin direnme gücünü kırdığını tesbit ediyorlar. Bu keşiften sonra fluorid Nazi toplama kamplarındaki içme sularına karıştırılıyor.
Diş macunlarinin üzerindeki uyarıcı bilgiler ise ülkeden ülkeye değişiyor. Örneğin ABD'de satılan Colgate ürünlerinde şu uyarı notu yer alıyor:
'Eğer çocuğunuzun diş macunundan yemiş olduğunu fark ederseniz, derhal yakınınızdaki zehirlenme istasyonuna götürün ve doktorunuz ile temasa geçin.' Bu uyarı notu diğer ülkelerde 'Çocuğunuzun dişini fırçalarken macunu yutmamasına özen gösterin ve 7 yaşın altındaki çocuklara çok az miktarda diş macunu verin' olarak değişiyor.
ABD'deki içme sularına sodyum fluorid katıldığı için, bu ülkede satılan diş macunlarındaki sodyum fluorid oranı, diğer ülkelerdekinden ortalama yüzde 50 daha az miktarda.
Bilime ulaşma hakkı demokratik bir toplumun temellerinden birini, bireylerin bilime ulaşabilme hakkı ve kullanıcı kültürüne sahip olabilmeleri olarak saptayabiliriz.
Diş macunları örneğinde görüldüğü gibi, kullandığımız ürünlerin bir çoğu aslında ihtiyacımız olmayan, fakat uluslararası tröstlerin atıkları üzerinden de para kazanabilmeleri için suni olarak yaratılmış ihtiyaçlarımıza yanıt veriyor. Üstelik sağlığımız pahasına. Kalsiyum fluorid, sodyum fluorid’in doğal alternatifi. Fakat doğada çok az bulunuyor.
Bu yüzden organik üretilmiş diş macunları orta gelir seviyesi ve üstündeki toplum kesimi tarafından kullanılabiliyor. Kalsiyum fluorid’in fazla fazla alınması durumunda da dişler ve kemik yapısı zarar görüyor.
Uzmanlar sağlıklı dişler için şekerli yiyecekler, beyaz şeker ve beyaz unu mümkün olduğu kadar azaltacak bir diyetin yeterli olduğunu belirtiyorlar.
ETİKETLER: KALSİYUM FLUORİD,SODYUM FLUORİDİN KULLANIMI, SODYUM FLUORİDİN ÖZELLİKLERİ, KALSİYUM FLUORİDİN ÖZELLİKLERİ, KALSİYUM FLUORİDİN YAPISI, SODYUM FLUORİDİN YAPISI,SODYUM FLUORİDİN YARARLARI VE ZARARLARI, KALSİYUM FLUORİDİN YARARLARI VE ZARARLARI
KOZMETİK ANSİKLOPEDİLERİ VE İÇERİKLERİ
KOZMETİK ANSİKLOPEDİLERİ VE VİDEOLARI
SOLVER KİMYA