MAKALELER / SOYA FASÜLYESİ,SOYA UNU, SOYA SÜTÜ
SOYA FASÜLYESİ : Soya fasulyesi hakkındaki ilk bilgi M.Ö. 3000li yıllara ait kaynaklarda yer almakta. Eski bir Çin efsanesine göre, göçebe hayat yaşayan bir kabile çölün ortasında yolunu kaybedince, o zamana dek keşfedilmemiş bir bitkinin fasulyelerini yiyerek hayatta kalmayı başarabilmiş. Bu bitki soyadır. Soyanın, insanın yaşamını sürdürebilmesi için vücudun ihtiyaç duyduğu bütün besinleri ideal oranda barındırma özelliği, bizi bu hikayenin doğruluk payı olduğu sonucuna götürüyor. Beş bin yıl önce deniz yolculuğu ile Çinden dünyanın pek çok ülkesine götürülen soyayı, Batı dünyası 20. yüzyılın ilk yarısında tanımaya başladı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında protein ve yağ teminindeki yetersizlikler soya fasulyesinin insan gıdası olma yönündeki önemini arttırdı. Ancak geçtiğimiz 25 yıl içinde global anlamda önem kazanabildi. İşlevlerinin amaçlarımıza uydurulması için çeşitli proseslere tabi tutulması ancak bu yüzyıl içinde gerçekleştirilebildi. Özellikle Latin Amerika ile Çinde yetiştirilen soya, ülkemizde de Çukurova Bölgesinde yetiştirilmektedir.
SOYA UNU :Yüksek nitelikli proteinler açısından zengindir. Mükemmel bir demir, kalsiyum ve B vitamini kaynağıdır.Soya fasulyesinin kavrulup öğütülmesi ile elde edilir. En az %50 protein içermektedir. Soya ununun ekmekteki ana işlevi protein ve gluten takviyesidir.Özellikle evlerinde hazırladıkları unlu mamullerde et proteini arzu eden vejetaryenler, bu ihtiyaçlarını soya unu ile gidermektedirler.Soya unu diğer unlardan daha ağırdır ve çok fazla oranda kullanılırsa üründe çok katı bir sonuç verir.
SOYA SÜTÜ:Kalsiyum, D vitamini ve B-12 vitamini açısından zengindir. Laktoz içermediğinden inek sütüne alerjisi olanlar için bir alternatif olabilir. Kalsiyum yönünden zengin olduğu için çocuklar ve yaşlılar için önemlidir.
SOYA YAĞI :Soya yağını, bitkisel yağ kullanılan her yerde kullanabilirsiniz. Hafif tatlı ve hemen hemen kokusuz bir yağdır.